loader
Yükleniyor...
İstanbul

En İyi Psikolog ?

En İyi Psikolog ?Ruhsal problemleri nedeniyle  terapi desteği almak isteyen ve uzman arayışına giren pek çok insanın “Google” da “en iyi psikolog, en iyi psikoterapist” gibi aramalar yaptıkları gözlemlenmiştir. İnsanların özellikle psikoterapi konusunda en iyisini bulma isteklerinin kökeninde pek çok neden yer alır. Bunların başında  kendilerinin veya tanıdıklarının önceden yaşadıkları verimsiz terapi deneyimleri bulunmaktadır.
 
Peki ama iyi bir psikoloğun özellikleri nelerdir? Öncelikle psikoloji lisansı sonrası aldığı psikoterapi ve süpervizyon eğitimlerdir. Çünkü dünya genelinde üniversitelerin psikoloji ve psikolojik danışmanlık gibi lisans bölümlerinde psikoterapi eğitimi verilmez. 4 yıllık lisans eğitimi boyunca öğrencilere temel psikoloji bilgileri, psikolojik testler, yüzeysel olarak psikoloji kuramları ve basit terapi teknikleri  öğretilir. Netice itibariyle üniversiteden yeni mezun olmuş bir psikoloğun yetişkin bir bireye yardım edebilecek  psikoterapi bilgisi ve deneyimi kısıtlıdır.  Türkiye’ de psikoterapi eğitimleri ağırlıklı olarak özel kuruluşlar ve enstitüler tarafından;  sınırlı olarak da yüksek lisans programlarında verilmektedir. Yüksek lisans programlarında verilen psikoterapi eğitimleri daha çok “bilişsel-davranışçı” alanla sınırlı kalmakla birlikte ülkemizde psikanalitik anlamda kapsamlı bir eğitim veren yüksek lisans programı yok denecek kadar azdır (2016).
 
Lisans eğitimi sonrası
psikoterapi eğitimlerini tamamlayan kişiye psikoterapist denir. Bu açıdan bakıldığında iyi bir psikoloğun üniversite sonrasında hangi psikoterapi eğitimlerinden ne süre geçtiği,  süpervizyon alıp almadığı, mesleki bilgi ve deneyimi  önemlidir.
 
Ancak bütün bunlardan çok daha önemli ve hayati bir husus vardır ki o da iyi bir psikoterapistin öncelikle kendi içsel sorunlarını halletmiş ve bir psikoterapi sürecinden geçmiş olmasıdır. Psikanalitik kurama göre insanların mesleklerini seçmelerinde bilinçdışı süreçlerin etkisi çok yüksektir. Yani psikoloji mesleğini seçen pek çok insanın “kendi içsel patolojilerini çözebilmek adına”  bilinçdışı olarak bu alana yöneldikleri varsayılır. Bu açıdan bakıldığında her insan gibi ruh sağlığı çalışanları da kendi içlerinde çeşitli ruhsal sorunlar yaşayabilirler. Psikoterapistin mesleki başarısı, bu sorunların ne kadarını çözdüğü ve çözme noktasında verdiği mücadele ile ilgilidir. Dünyada pek çok ülkede psikanalitik terapi alanında eğitim veren kurum ve kuruluşlar aynı zamanda eğitim verdikleri uzmanın da belli bir süre psikoterapiden geçmesini şart koşmaktadırlar. Bir psikoterapistin psikoterapi alması hem kendi patolojilerini fark edip çözmesine yardımcı olurken hem de uygulayacağı teknikleri birebir deneyimlemesini sağlar.
 
Terapistin ruhsal dinginliğinin önemi konusunda dünyaca ünlü Psikiyatrist Prof. Dr. Vamık VOLKAN, “Seans odasında iki tane kaygılı insan olursa tedavi olmaz” demektedir.  Örneğin yukarıdaki temsili resimde 1 numarada yer alan kadının bilgili ancak sıkıntıları olan bir psikolog olduğunu varsayalım. 2 numarada ise psikoloji bilgisi olmayan fakat ruhsal dinginliği olan bir köylü amca var. İnsanlara “derdini hangisi ile paylaşmak istersin?” diye sorulduğunda büyük çoğunluğu 2 numarayı tercih etmektedir. Çünkü terapide iyileştiren en büyük faktör terapistin içsel dinginliği ve danışanla terapist arasında kurulan ilişkidir. Bu konuda John C. NORCROSS ve arkadaşları tarafından terapide iyileştiren faktörlerle ilgili yapılan bir araştırmada ilginç bulgulara rastlanmıştır. Bu araştırma sonuçlarından birinde terapide psikoterapistin kullandığı tekniğin iyileştirici etkisi % 10 civarlarında bulunurken, terapist ile danışan arasında kurulan ilişkinin iyileştirici etkisinin % 30 lar civarında olduğu gözlemlenmiştir. Bu sonuçlar bize terapistin ruhsal dinginliğinin ve duygusunun uyguladığı teknikten daha önemli olduğunu göstermektedir.

Son olarak yasal mevzuattan bahsetmek gerekirse ülkemiz mevcut kanunlarında psikoterapi uygulama yetkisi psikiyatristlere ve klinik psikologlara aittir (2016). Bu açıdan bakıldığında yukarıdaki yazı psikiyatrist ve klinik psikologları kapsamaktadır. 6225 sayılı torba yasada klinik psikologların kimler olduğu şu şekilde tanımlanmıştır:

“EK MADDE 13- a) Klinik psikolog; psikoloji veya psikolojik danışma ve rehberlik lisans eğitimi üzerine klinik ortamlarda gerekli pratik uygulamaları içeren klinik psikoloji yüksek lisansı veya diğer lisans eğitimleri üzerine psikoloji veya klinik psikoloji yüksek lisansına ilaveten klinik psikoloji doktorası yapan sağlık meslek mensubudur.

                                          
Mustafa GÖDEŞ
 Klinik Psikolog